Varlık Barışı Bu Defa Farklı
Bu defa getirilen yeni varlık barışı düzenlemesi öncekilerden önemli ölçüde farklılaşan detaylar içermektedir. Bu detaylara geçmeden önce, varlık barışı nedir ona bakalım.
Bu defa getirilen yeni varlık barışı düzenlemesi öncekilerden önemli ölçüde farklılaşan detaylar içermektedir. Bu detaylara geçmeden önce, varlık barışı nedir ona bakalım.
Çoğumuzun başından geçmiştir, insanlar, çevresinden, eşinden, dostundan zaman zaman borç alıp, borç vermiştir. Şirketler de ortaya çıkan nakit ihtiyaçları için bazen gerçek kişi ortaklarından TL veya döviz cinsinden borç alabilmektedir. Veya tam tersi şekilde şirketler de gerçek kişi ortaklarına borç verebilmektedir. Ancak borç verip, borç alma şirketler ve gerçek kişiler arasında gerçekleşince vergi kanunları karşımıza çıkmaktadır. Bu yazımız da gerçek kişi ortakların borç vermesi konusu değerlendireceğiz.
Vergi Denetim Kurulu Başkanı tarafından onaylanan kararlar, onaylandığı veya onayda belirtilen tarihte yürürlüğe girmektedir. Danışma komisyonu kararları alınmaya başlanmış olup, çalışmamızda mükellefin ortaklarına veya ilişkili kişilere para kullandırdığı durumlarda adat faizinin hesaplanmasında dikkate alınması gereken faiz oranına ilişkin açıklamalara yer verilecektir.
Bu sayıdan itibaren şirketlerinizde karşılaşabileceğiniz usulsüzlük risklerine ve bu riskleri nasıl kontrol edebileceğinize ilişkin çözüm önerilerine yer vereceğiz. İlk konumuz Bordro Süreçlerine ilişkin sık karşılaşılan usulsüzlükler.
Makalede, tüzel kişilerin(limited,anonim şirket vb.)geçmişe dönük vergi incelemesi nedeniyle defter ve belgelerinin vergi müfettişlerince istenmesi üzerine defter ve belgeleri ibraz etme yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde kanuni temsilcilik görevi sona ermiş kişilerin kendi dönemlerine ilişkin sorumlulukları bulunup bulunmadığı hususu yargı kararları ışığında açıklanmaya çalışılacaktır.
KDV Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına ilişkin 41 seri numaralı tebliğ 21 Nisan 2022 tarihli Resmi Gazete’de Yayımlanmıştır.
213 Sayılı Vergi Usul Yasası’ nın 359. maddesi; Anayasaya, hukukun genel prensipleri ve adalet duygusuna, ‘İnsan Hakları evrensel Bildirgesinin 6. Maddesinde belirtilen ADİL YARGILANMA HAKKI’na aykırıdır.
Günümüzde artık pek çok firma mukim oldukları ülkeler dışında yeni iş yerleri açmakta. Kimi zaman global vergi avantajlarından faydalanmak için, kimi zaman ise ilgili ülke ve/veya bölgeler ile ticaret yapabilmek için yurtdışında şirket kurma yoluna gidilmekte. Son yıllarda Malta’da bir şirket kurmak da özellikle vergi avantajları açısından birçok yatırımcı için heyecan verici ve merak konusu olan bir olasılık olarak karşımıza çıkıyor. Bu sayıda Malta’da şirket kurmanın getirdiği avantajları kısaca inceleyeceğiz.
Seçilim baskısı, biyolojide türlerin uyumluluk yani adaptasyon yeteneklerine ters orantılı olarak artacak şekilde tanımlanmıştır. Yani bir canlının uyum başarısı ne kadar yüksekse, üzerindeki seçilim baskısı o kadar düşüktür ve hayatta kalma, neslini sürdürme ihtimali o kadar yüksektir. Şirketler üzerine uyarlayacak olursak adaptasyon yeteneği düşük olan şirketlerin mevcut çevresel değişim etkisi altında oldukça zor bir ortamdan geçtiğini söyleyebiliriz. Peki nedir bu baskının sebebi?
Makalede, kişisel verilerin korunmasına ilişkin olarak kişisel verileri işleyen veri sorumlularına getirilen yükümlülükler ile kişisel verisi işlenen kişilerin hakları bilgilendirme mahiyetinde açıklanmaya çalışılacaktır.
2021 yılında, idare, mükellef ve meslek mensupları arasında ihtilaf yaratacak konulara bir yenisi daha eklendi. Oysaki kanun düzenlemelerinin hem kişiler hem de idare yönünden herhangi bir tereddüde ve şüpheye yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır ve uygulanabilir olması, ayrıca kamu otoritelerinin keyfi uygulamalarına karşı koruyucu tedbirler de içermesi gerekir. Aksi takdirde, çok fazla vergi uyuşmazlığı ve dava ile tarafların iş yükü artacaktır. Finansman Gider Kısıtlamasının kanuna konuluşundaki maksat ile uygulamanın usul ve esaslarının belirlendiği tebliğ arasındaki mantık farklılığının da uyuşmazlıkları artıracağı görüşündeyim.
Serbest bölgeler; bir ülkede geçerli ticari, mali ve iktisadi alanlara ilişkin hukuki ve idari düzenlemelerin uygulanmadığı veya kısmen uygulandığı, sınai ve ticari faaliyetler için daha geniş teşviklerin tanındığı ve fiziki olarak ülkenin diğer kısımlarından ayrılan yerler olarak tanımlanmaktadır. 3218 Sayılı Serbest Bölgeler Kanunu’nun 1’inci maddesinde Serbest Bölgelerin; İhracata yönelik yatırım ve üretimi teşvik etmek, doğrudan yabancı yatırımları ve teknoloji girişini hızlandırmak, işletmeleri ihracata yönlendirmek, uluslararası ticareti geliştirmek gibi amaçları sayılmıştır.
Askere gitmek için iş akdini fesheden işçi kıdem tazminatını hak eder ve ayrıldığı işyerine askerden döndükten sonra 2 ay içerisinde yeniden başvuran işçinin işveren tarafından işe alınması gerekmektedir. İşveren kendisine bu taleple başvuran işçileri eski işlerine veya benzer işlere boş yer olması halinde hemen, eğer o tarihte bu nitelikte bir iş yoksa boşalacak ilk pozisyona başka isteklilere karşı tercih ederek almak zorundadır.
Raporlar şirketlerin karar alma mekanizmalarının vazgeçilmez parçaları. Raporların oluşturulmasında ciddi emek ve zaman harcanıyor. Yapılan araştırmalar yöneticilerin zamanlarının ortalama %40ını rapor hazırlayarak geçirdiklerini ortaya koyuyor. Ortalaması %40 ancak İyi kurgulanmış bir bilgi teknolojileri altyapısı olmayan, dijital araçlardan faydalanmayan şirketlerde bu oran, verinin peşinde koşma süreleri de eklendiğinde %60lara ulaşabiliyor. Bu yöneticilerin işin büyük kısmını birimlerinde çalışanlarla da paylaştığı düşünüldüğünde raporlama maliyetlerinin işletmelerin genel giderleri içerisinde ciddi bir pay tutuğu görülüyor.
Mevzuatımızda fazla çalışma ve fazla çalışma ücreti İş Kanunu, Deniz İş Kanunu, Basın İş Kanunu ve Türk Borçlar Kanunu’nda hüküm altına alınmıştır.
Okuduğunuz onca kitap, katıldığınız seminerlerin önemli bir kısmı, hatta dişinizi sıkıp yaptığınız yüksek lisans, kendi şirketinizde -gerçek hayatta- kullanabileceğiniz pek az şey kattı size. Oysa, Türkiye’de pazarlama-satış alanında çalışan veya kendi işinin sahibi olup şirketin pazarlama ile gelişeceğini gören 2 milyon kişiden biri olarak isteğiniz, pazarlama yönetiminin esaslarına yönelik kullanılabilecek bilgiler edinmekti.
Makalede, vergi yargılamasında yürütmenin durdurulması müessesesi, idari işlemlere karşı açılacak davalarda ve kanun yolu aşamalarında izlenmesi gereken yola ışık tutması amacıyla açıklanmaya çalışılacaktır.
Yazının başlığı biraz garip gelebilir. Evet yanlış okumadınız. Dünyada bazı ülkelerde gelir vergisi bulunmamaktadır. Şaşırtıcı değil mi? Bu ülkeler ağırlıklı olarak yeraltı zenginlikler ve turizm gelirleri ile finanse edilen ülkelerdir.
21 Mart 2011 tarihinde yayınlanan “Zayıf Yönetimli Bölgelerdeki Çok Uluslu Şirketler için OECD Risk Farkındalığı Aracı, OECD, Paris; İş ve İnsan Hakları Konusunda Kılavuz İlkeler: Birleşmiş Milletler “Koru, Saygı Duy ve Çözüm Bul” Çerçevesinin Uygulanması (Çok Uluslu Şirketler ve Diğer İşletmeler ile İnsan Hakları Konusunda Sorumlu Genel Sekreter Özel Temsilcisinin Raporu” uyarınca Uyum süreci, şirketlerin insan haklarına saygı göstermelerini ve çatışmalara katkıda bulunmamalarını sağlayan kesintisiz, proaktif ve reaktif bir süreçtir.
Son yıllarda hem ülkemizde hem global seviyede , birçok büyük tutarlı yatırımın yapıldığını duyuyoruz ya da ilgili iletişim kanallarından takip ediyoruz. Bu yatırımlar genelde teknoloji şirketlerine ve oyun şirketlerine yapıldı, son 3 yılda yapılan yatırımlar ,3 yıl öncesine göre 50-60 kat daha fazla tutarlarda gerçekleşti. İngilizcesi ‘’Venture Capital’’ olan risk sermayeleri ya da ülkemizde daha çok bilindiği ismiyle girişim sermayeleri, daha çok küçük – orta büyüklükteki girişimlere yatırım yaparlar ve onları , yaptıkları yatırım ile birlikte daha çok önünü açmayı hedefleyen bir yatırım planı yaparlar.
Risk yönetimi, şirketlerin ümit ile korku arasında yürüttükleri en gergin konudur. Bir yanda ticaret yapma isteği, öte yanda tahsil edememe riski. İflas, konkordato ve karşılıksız çek duyumlarının yaygınlaşması ile hassasiyetler artar, tüketici güven endeksi düştükçe, piyasanın suları çekildiği psikolojisi ile frene basılır ve bu durumda şirket özelindeki riskin, sistemik riske dönüşme ihtimali daha da artar. Sistemik risk, bir ekonomide ortaya çıkan ve tüm piyasayı müteselsil şekilde etkileyen risk demektir. Ortaya çıktığında bütün şirketleri aynı yönde ama farklı şekillerde etkiler. Finansal piyasalarda sıkça kullanılan bir terim olmasına rağmen, sistemik riskin reel sektörde de karşılığını görmemiz mümkündür.
Makalede ,Vergi Mahkemesinde, idari işlemlere karşı açılacak davalarda 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca yapılacak ilk inceleme hususları, Danıştay içtihatları doğrultusunda,açılacak vergi davalarında izlenecek yol haritasına ışık tutması amacıyla açıklanmaya çalışılacaktır.
Sosyal refah devletinin en önemli göstergelerinden ve hukuk devletinin bir gereği olan sosyal güvenlik sistemlerinin temel amacı, sosyal ve ekonomik değişmeler sonucu ortaya çıkan risklere karşı toplumu korumak ve bireylerin sosyal güvenlik garantisi altında yaşamalarını sağlamaktır.
Bu yazıda sizlere, şirketlerin iş süreçlerini tanımlarken ya da ölçümlemeye çalışırken yaptıkları çok temel bir hatadan bahsedeceğim.
Danışmanlık hizmetlerimizle ilgili bize başvuran şirketlerden çokça gelen taleplerden birisi iş süreçlerinin verimli hale getirilmesi.
“Biz şu kadar kişiyle çalışıyoruz ancak çalışanlarımızın verimini ölçemiyoruz.“
“Üretimde teknik olarak bir eksikliğimiz yok ancak ne kadar verimli çalıştığımızı bilmiyoruz.”
“Verimimizin düşük olduğunu biliyoruz ancak iyileştirmek için ne yapabiliriz?”
“Depoda şu kadar kişi var ancak günde anca şu kadar sevkiyat yapabiliyoruz.”
“Filanca sürecimizi hızlandırmak istiyoruz.”
Tasdik işlemleri, yeminli mali müşavirler tarafından gerçek veya tüzel kişilerin, Kurumlar vergisi ya da yıllık gelir beyannameleri ile birlikte bunlara ekli olan tablo ile bildirimlerinin vergi kanunlarınca denetlenmesi işlemleridir. Tam tasdik hizmeti Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yapılabilecek bir inceleme esnasında ortaya çıkabilecek hatalı uygulamaları önemli ölçüde azaltmaktadır.
Girişimcilik potansiyeli yüksek bir toplumuz ve bu, bizim için büyük bir avantaj. Bu avantajı iyi kullanıyoruz. Kuruluşun ilk yıllarında tüm faaliyetlere hakimken, her şey kontrolümüzdeyken sorun yok ama büyüme sürecine geçtikçe, iş hacmi arttıkça işler karmaşıklaşmaya başlıyor ve işte o dönemde, artık kurumsal yapıyı oluşturamadığımızda, geç kaldığımızda günlük iş sorunlarının yanı sıra başka sorunlarla da karşılaşmak kaçınılmaz hale geliyor. Bir yandan aile bireylerinin işletmeden beklentileri artarken, bir yandan da işlerin kontrolünü sağlamak güçleşiyor.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 41. maddesine göre, ülkenin genel yararları yahut işin niteliği veya üretimin artırılması gibi nedenlerle fazla çalışma yapılabilir. Fazla çalışma, Kanunda yazılı koşullar çerçevesinde, haftalık 45 saati aşan çalışmalardır. Denkleştirme yapılması halinde ortalama haftalık çalışma süresi dikkate alınır; bu bağlamda bazı haftalarda 45 saati aşan çalışmalar için fazla çalışma ücretine hak kazanılmaz.
En başta belirteyim, torba yasalara karşıyım. Bir torbadan onlarca değişiklik çıkması hem mevzuat faydalanıcısını hem uygulamacıları hem de şirketleri gereğinden fazla yoruyor. Lakin 26.10.2021 tarih ve 31640 sayılı Resmî Gazete ’de yayınlanan 7338 sayılı Vergi Usul Kanunu ve Diğer Kanunlarda Değişiklikler Yapılmasına Dair Kanun ile (Bundan sonra 7338 Sayılı Kanun olarak Adlandırılacak) vergi sisteminde mükellefler lehine önemli değişiklikler yapıldığından bu torbayı sevdiğimi belirtmek istiyorum. Bu yazımızda yapılan değişikleri özetleyecek ve etkilerini değerlendireceğiz.
“İstanbul deyince aklıma kuleler gelir, ne zaman birini çizsem öbürü kıskanır, ama şu kız kulesinin aklı olsa galata kulesine varır, bir sürü çocukları olur” der Bedri Rahmi Eyüpoğlu dizelerinde. Galata Kulesi tarihi tekerrürler devri daimi içinde, önce Bizans akabinde Cenevizliler ardı sıra Osmanlı ve Cumhuriyet ile beraber günümüze ulaşan İstanbul’un sembolü mesabesindeki yerlerden biridir. Galata kulesi tam bir sır küpüdür. İstanbul’a tepeden bakar ve kimsenin görmediklerini görür, bilmediklerini bilir.
PKF Global’in yeni sayısı yayında. 3 ayda bir okuyucusuyla buluşan dergimiz bu ay da dopdolu. Bu sayımızda sizleri birbirinden keyifli ve faydalı içerikler bekliyor.
Günümüzde yatırımcıların haklarının korunması aslen kamusal bir görevdir. Kurumsal yönetim ilkeleri bu kamusal görevin yerine getirilmesinde son derece önemli bir fonksiyon üstlenmektedir. Kurumsal yönetimin en özet tanımıyla iyi yönetişim başarısı; adillik, şeffaflık, hesap verebilirlik ve sorumluluk ilkelerinin tam anlamıyla yerine getirilebilmesine bağlıdır. Bağımsız denetim, yöneticilerin işletmenin faaliyetine yönelik iddialarını test ederek çıkar gruplarına makul seviyede güvencede bilgi sunmasının yanı sıra kurumsal yönetim ilkelerine yapacağı olumlu katkı ile de iyi yönetişim üzerinde de önemli bir etkinliğe sahip bulunmaktadır.
Günümüzde herkesin farkında olduğu şekliyle biliyoruz ki dijitalleşme ve dijital dönüşüm hayatımızın her yerinde. Şirketler henüz bu “Dijitalleşme” kavramına tam olarak alışamamışken bir de üzerine “Agile” kavramı geldi , “Sprint” ‘ler , “OKR”’ler ve daha nice kavramlar hayatımıza girdi “Agility” ile birlikte.
Dünyada 750 Milyon kişinin kullandığı tahmin edilen Excel, Microsoft’un amiral gemilerinden. Çok doğal… Çünkü esnek, çok fonksiyonel ve basit. Daha da güzeli her şeyi yapabileceğiniz ucuz bir platform.
BEPS Yaratan Durumları Engellemek İçin Vergi Anlaşması Temelli Önlemleri Uygulamaya Yönelik Çok Taraflı Anlaşma (“Multilateral Convention to Implement Tax Treaty Related Measures to Prevent BEPS”, Bundan böyle “MLI veya Anlaşma” olarak anılacaktır), Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 68 ülke tarafından 7 Haziran 2017 tarihinde Paris’te imzalanmıştır. Bugün itibariyle anlaşmayı imzalayan ülke sayısı 94’tür ve yakın zamanda sayının 100’ün üzerine çıkacağı öngörülmektedir.
Korona virüs (Covid-19) 2019 aralık ayından itibaren hayatımızda önemli bir yer edindi. Çin’de ortaya çıkan virüsün hızlı yayılması, virüse bağlı milyonlarca vaka sayısı yine milyonlarca insanın ölümü, küresel bir salgınla ve krizle karşı karşıya olduğumuzu gösterdi.
Genel kabul olarak emeğin korunması ve iş sözleşmesinin devamlılığının sağlanması, iş hukukunun temel amaçlarından biri ve sosyal devlet ilkesinin de bir gereğidir. İş güvencesi, kavram olarak “çalışma hakkının korunması”, “feshe karşı koruma”, “iş ilişkisinin sürekliliğinin sağlanması” ifadeleriyle anılmaktadır. Hiçbir kanunda tanımı yer almamakla birlikte, doktrinde iş güvencesi kavramı; “bağımlı çalışanların hizmet ilişkisinin işveren tarafından haklı bir neden gösterilmeksizin sona erdirilmesi durumunda, işverenin fesih işlemini sınırlayan veya engelleyen ve fesih işlemini yaptırıma bağlayan normatif düzenlemeler” olarak ifade edilmektedir.
Ülkemizde borsada işlem gören birçok hissenin, enflasyonun çok üzerinde getiriler sağlaması, pandemi döneminde bazı sektörlerin ön plana çıkması, yeni halka arz olan hisse senetlerindeki fiyat performanslarının yüksek olması gibi nedenlerle, küçük yatırımcıların hisse senedi piyasasına olan ilginin son yıllarda katlanarak arttığını görmekteyiz. Tüm bu gelişmelerin etkisiyle 2021 yılı ülkemizde bir halka arz seferberliğine dönüşmüştür.
Sıklıkla duyarız, “Kardeşim düşür faizleri bak o zaman enflasyon nasıl paldır küldür düşüyor” veya “Al şu Merkez Bankası Başkanını görevden beceremiyor bu faiz politikasını.” Acaba gerçekten öyle mi? Faizi düşürünce enflasyon kendiliğinden düşer mi ya da Merkez Bankası Başkan veya bürokratlarını görevden almak faiz-enflasyon bağlamında olumlu etki yapar mı? Bu mekanizma nasıl çalışıyor? Ne menem şey bu enflasyon ki, Hükümet deviriyor veya adamı koltuğundan ediyor.
PKF Global’in yeni sayısı yayında. 3 ayda bir okuyucusuyla buluşan dergimiz bu ay da dopdolu. Bu sayımızda sizleri birbirinden keyifli ve faydalı içerikler bekliyor.
“Kar ediyoruz ama borcumuz azalmıyor, bilakis artıyor”
“Ne kadar çalışma sermayesine ihtiyacımız var?
gibi soruları sık sık sorar veya duyarız. Bu soruların cevaplarının mali tablolarımızda var olduğunu birçoğumuz farkında değil birçoğumuz da gereken önemi vermemektedir. Peki yukarıdaki soruların cevabını nasıl bulabiliriz, mali tablolarımızdan nasıl faydalanabiliriz, hangi analizleri yapabiliriz.
Makalede, vergi mükelleflerinin, vergi incelemesi nedeniyle defter ve belgelerinin vergi müfettişlerince istenmesi halinde defter ve belgelerini ibraz etme yükümlülüğü bulunup bulunmadığı, vergi müfettişince defter ve belgelerin mükelleften ne zaman istenebileceği, mücbir sebebin varlığı halinde defter ve belgelerin vergi incelemesi nedeniyle vergi müfettişine ibraz edilememesi halinde KDV indiriminden yararlanıp yararlanılamayacağı, defter ve belgelerin vergi müfettişine ibraz edilmeyerek yapılan tarhiyata karşı açılacak davada Mahkemeye ibraz edileceğinin ifade edilmesi halinde nasıl bir sonuçla karşılaşılacağı, bu konuda verilen İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu Kararının ne gibi handikapları olduğu hususu yargı kararları ışığında açıklanmaya çalışılacaktır.
Bazı hallerde işçi aynı işverenin yanında farklı zamanlarda çalışabilmektedir. Örneğin işçi 5 ay çalıştığı işyerinde tekrar işe başladığı taktirde; bu 5 aylık süre, işçinin kıdeme bağlı hakları olan, iş güvencesi, yıllık izin ve kıdem tazminatını nasıl etkileyecektir?
Sosyal Güvenlik Kurumu’nun temel amacı, sosyal sigortacılık ilkelerine dayalı, etkin, adil, kolay erişilebilir, aktüeryal ve mali açıdan sürdürülebilir, çağdaş standartlara uygun bir sosyal güvenlik sistemi yürütmektir. Sosyal güvenliğin yürütümü, her şeyden önce aktüeryal ve mali açıdan sürdürülebilir bir gelir politikası ile giderlerin karşılanabildiği finansal dengenin kurulmasına bağlıdır. Kurumun en önemli finans kaynağı ise sosyal sigorta ve genel sağlık sigortası primleridir.
İlk yılını geride bıraktığımız Covid-19 salgını, B2B yani işletmeler arası ticaret yapan şirketlerin tüm pazarlama alışkanlıklarını tepetaklak etti. İptal olan fuarlar, yapılamayan müşteri ziyaretleri, taşınamayan mallar, iptal olan uçuşlar, açılmayan ofisler ve mağazalar, kapanan dergiler, ötelenen işbirliği anlaşmaları vs derken ellerindeki en önemli pazarlama araçlarını kaybettikleri bir dönemden geçiyorlar. Ancak bu dönem, hızlı karar veren ve yenilikçi yaklaşımlar geliştirebilen şirketler için rekabette öne geçmeyi sağlayabilecek fırsatlar da içeriyor. İlk yapan, iyi yapan yol alır: B2B dijital pazarlama.
Zor zamanların en belirgin özelliği, belirsizlik düzeyinin artması ve alışılmış talep seviyesinin gerilemesidir. Sistemik risk etkisinin artmasıyla “frene basma” güdüsünün açığa vurmasıdır bu. Her kaynak çok daha önemli hal alır. Para daha kıymetlidir, stok daha kıymetli ve zaman. Maliyetlerdeki artışın etkisiyle fiyatlardaki istem dışı yükseliş yetmezmiş gibi, talebin azalmasıyla makas ve nefes daralır. Bu olumsuz durumda, her şeyi baştan düşünmek için iyi bir fırsat oluşur aslında. İnsanoğlu, zora düşmeyince yapmadığı bazı önemli ve gerekli uygulamalar için imkân bulur (pek keyifli olmasa da).
Her işletmenin kendine özel dinamikleri vardır. Bu dinamikler o işletmeleri rakipleri karşısında daha karlı, daha hızlı ya da daha garantici yapabilir.
Teknolojik dünyada gelişmeler finans sektöründe yeni enstrümanlara neden olmakta, gelişmeler doğrultusunda uluslararası boyutta vergi uygulamaları kendini güncellemek zorunda kalmaktadır. Son yıllar içinde bu enstrümanlar arasında İngilizce tabiri ile “game changer – oyunun kurallarını değiştiren” en önemli enstrüman ise kripto para birimleri olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle 2020 yılının son çeyreği ve 2021 yılının ilk çeyreğinde dünya üzerinde adeta bir kripto para çılgınlığı yaşanmaktadır.
Geceleri de ayakta mı durulur böyle?
Ya bu pembezar gömlek?
Onun da bir hikayesi yok mu?
Kapalıçarşı deyip geçme;
Kapalı çarşı,
Kapalı kutu…
Dizeleriyle anlatmış Orhan veli Kapalı Çarşı’yı
Bir başkası ise; “Ticaret için kurulan şehir, bazen de masal dünyası” olarak tanımlamıştır Kapalı Çarşı’yı.
PKF İstanbul ailesi olarak büyümek yerine gelişmeyi, ayrışmak yerine bütünleşmeyi, globalleşmek yerine yola çıktığımız “Global Bakış Açısı Yerel Tecrübe” anlayışımızla GLOBAL olabilme yolunda öncelikle kamuoyu olmak üzere, müşterilerimiz, insan kaynaklarımız ve tüm ortaklarımızla birlikte aktif 10. yılımızı tamamlamanın heyecanı içindeyiz. Bu heyecanımızı destekleyen ve her zaman bize destek olan tüm paydaşlarımıza bir kez daha teşekkür ederiz.
Kurumsal yönetim ilkelerinin hem mikro bazda hem de makro bazda faydaları özellikle ekonomik dar boğaz yaşandığı dönemlerde çok daha iyi anlaşılmaktadır. Mikro bazda şirketler üzerinde etkileri mevcutken makro bazda ise ülke bazında faydaları ortaya çıkmaktadır. Adillik, şeffaflık, hesap verebilirlik ve şeffaflık ise kurumsal yönetimin temelini oluşturmaktadır. Bu ilkeler hem ulusal hem de uluslararası bir mevzuat ve uygulamada sürdürülebilir ve iyi yönetişimin vazgeçilmez birer unsurları olmuştur.
Klasik tabiriyle globalleşen dünyada çok uluslu işletmeler çeşitli ülkelerdeki vergi avantajlarını kullanarak kamuda vergi kaybına sebebiyet verebilmekteler. İşte bu vergi kaybının önüne geçilmesini sağlamak amacıyla 2015 yılında OECD (Ekonomik Kalkınma ve İş birliği Örgütü) ve G20 üyesi ülkeler 15 ana başlıktan oluşan BEPS (Base Eresion and Profit Shifting – Kar Aktarımı Yoluyla Matrah Aşındırma) planını uygulamaya almıştır.
Türkiye’deki finansal kuruluşlarda tutulan finansal hesap bilgileri bilgi değişimi kapsamına girmekte olup, taşınmaz ve araç gibi taşınır bilgileri otomatik bilgi değişimi kapsamında değildir. Kapsama girmesi durumunda, hem gerçek kişi (bireysel hesaplar) hem de kurumlara ait (kurum hesabı) bilgiler karşılıklı olarak paylaşılabilmektedir.
B2B pazarlama, üzerine yeterince araştırma yapılmadığı, farkları anlaşılıp tanımlanmadığı ve kendine özgü tarafları hususen ve tekrarla çalışılmadığı için tüm pazarlama disiplininin üvey evladıdır!
Bu makalemizde ödeme emrine karşı dava açma süresini etkileyen bazı konular yargı mercilerince verilmiş kararları ışığında açıklanmaya çalışacak ve bu konularla naçizane kişisel kanaatlerimiz ifade edeceğiz.
Teknopark yasasındaki mevcut uygulamayla; Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde çalışan AR-GE, tasarım ve destek personelinin bu görevleri ile ilgili ücretleri, 31/12/2023 tarihine kadar her türlü vergiden müstesnadır.
Peki iletişim neden bu hale geliyor? İletişim araçlarını neden kötü kullanıyoruz ? Daha mı fazla “iletişmeliyiz”? Nedir bu problemin sebebi?
PKF İstanbul ailesi olarak büyümek yerine gelişmeyi, ayrışmak yerine bütünleşmeyi, globalleşmek yerine yola çıktığımız “Global Bakış Açısı Yerel Tecrübe” anlayışımızla GLOBAL olabilme yolunda öncelikle kamuoyu olmak üzere, müşterilerimiz, insan kaynaklarımız ve tüm ortaklarımızla birlikte aktif 10. yılımızı tamamlamanın heyecanı içindeyiz. Bu heyecanımızı destekleyen ve her zaman bize destek olan tüm paydaşlarımıza bir kez daha teşekkür ederiz.